Sayfa(268-284): | |||
Boyun büküp acı acı melerdik, Gözyaşını kanlar ile silerdik, Görsek diye seni Hak’dan dilerdik, Ey bir temsil-i rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur! Yolumuz, bu Nur’un bu nurlu yolu, Olduk hepimiz o Nûrun bir kulu Nûr yolunda yürüyen hem ne mutlu, Ey nümûne-i rahmet-i âlem Risâletü’n Nur! Nursun, nur çıkan nurlu dağında, Bülbül öter bahçesinde bağında, Tozu olsak onun pâk ayağında, Ey rahmet-i âlem cilvesi Risâleti’n Nur!” Dertlere dermansın, mahbub-u cansın, Hem câmiü’l-Esmâ vel’Kur’ânsın, Hem de nur-u Hakdan bize ihsansın Ey bir rahmet-i âlem Risâletü’n Nur! Bu âlemde madde değil bir özsün, Her zerreden bakan bütün bir gözsün, Kâinatı hayran eden bütün bir yüzsün, Ey misâl-i rahmet-i âlem Risâletü’n Nur! Asl-ı evvelisin balın, şekerin Deryasısın cümle ilmin, hünerin, Gelmedi cihana böyle eser benzerin, Ey mir’at rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur! Sen aylardan, güneşlerden üstünsün, Nihayetsiz, sonu gelmez bütünsün, Nur cemâlin bütün bütün görünsün, Ey mazhar-ı rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur! Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||